top of page

Arnavut Ciğeri Hikayesi

  • Yazarın fotoğrafı: Hikayeli Yemekler
    Hikayeli Yemekler
  • 5 Ağu 2021
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 9 Ağu 2021


Arnavut ciğeri, uzun yıllardan beri Türk mutfağında kendine yer bulmuş pratik ve lezzetli bir yemektir. Geleneksel olarak soğan ve maydanoz ile servis edilen, baharatlandırılarak yağda kızartılmış kuzu veya dana karaciğer küplerinden yapılmış bir yemektir.

Arnavut ciğerinin kökeni, on beşinci yüzyılda Rumeli'deki savaşlarla beraber İstanbul bölgesine göç eden Arnavutlara dayanmaktadır. Balkanlardan Anadolu'ya göç eden insanlar kültürlerini de Anadolu'ya getirdiler. Seyyar karaciğer satıcılığı Arnavutların İstanbul'a getirdiği geleneklerden biridir. Evliya Çelebi 17. yüzyılın sonlarında Arnavutları, Ohri, Korçë ve Hurupişte'den (modern Argos Orestiko) İstanbul'a gelmiş, kuzuların karaciğer, kalp ve böbreklerini satan kasaplar olarak tanımlanmıştır.


Rivayete göre, Arnavut ciğeri adını Osmanlı’da yaşayan ve daha çok ucuz olduğu için ciğer tüketen Arnavutlardan almaktadır. Taş işçiliği meşhur olan Arnavutlar Osmanlı topraklarına topraklarına çalışmak için gelirlerdi. Anadolu coğrafyasında çalışmak için savaş zamanında Osmanlı topraklarına gelen ve savaştan sonrada Balkanlara geri dönememiş Arnavutlar diğer gıdalara göre daha ucuz ve tane hesabı ile satıldığı için ciğeri tercih ederlerdi. Aldıkları ciğeri unla harmanlayıp kızgın yağda kızartarak soğan ve maydonoz eşliğinde yerlerdi.


Yazı: Blog2 Post
bottom of page